Bişkek (Golden Bridge News– Höküme Halilova, Ramiz Meşedihesenli) Türkiye Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti Devletlerinin iş birliğiyle özel statülü bir Devlet üniversitesi olarak kurulan ve 1995 yılından bu yana Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te faaliyet gösteren Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, dünyaca ünlü bilim adamı Prof. Dr. Aziz SANCAR’ı ağırladı.
Kırgızistan ve Türkiye’nin Milli marşlarından sonra TC Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, Kırgızistan Eğitim ve Bilim Bakan Yardımcısı Kudayberdi Kojobekov, KTMÜ Rektörü Prof.Dr. Sebahattin Balcı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev açılış konuşmasını gerçekleştirdiler.
Konuşmacılar, çağın büyük bilim insanı Prof Dr. Aziz Sancar’ın medeniyetimizin bilim ve teknoloji ile yeniden gelişmesine örnek olduğunu söylediler. Bu başarıların çağımızda Türk ve İslam dünyasını temsil noktasında, Nobel Ödülü alarak uluslararası başarıya ulaşan bilim insanı Aziz Sancar’ın gösterdiği başarının akademisyenlere ve öğrencilere önemli sorumluluklar yüklediğini belirttiler.
Sonra Aziz Sancar’ın hayat ve faaliyetini yansıtan kısa film gösterimi yapıldı.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektör yardımcısı Hüseyin Öğüt Senatonun Prof. Dr. Aziz SANCAR’a ‘fahri doktor’ kararını okudu ve Nobel ödüllü bilim adamına ‘fahri doktor’ diploması takdim edildi.
Prof. Dr. Aziz SANCAR, öğrencilere ve akademisyenlere hitaben bir konuşma yaptı.
Aziz Sancar konuşmasında; Türkiye ve Türk dünyasının bilimde kendi akademik ve sanayi gücünü yetiştirme stratejini öncelemesi gerektiğini, kürsel güç dengesinde söz ve karar gücüne ulaşmanın bilimsel ve teknolojik üstünlükle mümkün olduğunu, Türk cumhuriyetlerinin bütün dünya Türklüğü için bilimsel ortak hedeflerde yardımlaşmaları gerektiğini açıkladı. Bilimin insanlığın ortak mirası üzerinde yükseldiğini, insanlığın bilim mirasına Türklerin 500 yıl katkı sağladığını, özellikle Çinli bilim insanlarının 1980’den sonra dünya bilim sahasında yeniden yükselişe geçtiğini vurgulayarak, Türklerin de tarihi başarısını yeniden gösterebileceğini, yeniden aynı başarıyı gerçekleştirme potansiyeline sahip olduğunu bildirdi. Sancar, Türk-İslam dünyasının kendisini örnek olarak görmesinden memnun olduğunu, küresel bilim dünyasındaki gelişmelere Türklerin ortak olmalarının ancak bilimsel yardımlaşma faaliyetleri ile mümkün olabileceğinin altını çizdi. Din ve siyasetin bilim dışı alanlar olarak görülmesi gerektiğini hatırlatan Sancar, Türk ve İslam dünyasındaki iç çekişme ve rekabetin bilimi geri plana ittiğini, bilim alanındaki dayanışma ile Türk dünyasının evrensel başarılara ulaşılabileceğini işaret etti.
DNA onarımı üzerindeki 45 yıllık bilimsel faaliyetini ve başarılarını akademisyen ve öğrenciler ile paylaşan Prof. Dr. Aziz Sancar, sabır ve işbirliği ile sürdürdüğü çalışmalarını ve Nobel’e giden başarı öyküsünü temelinde azim ve kararlılığın çok önemli olduğunu, bilim insanın her seviyede sürekli üstün performans göstermesi gerektiğini ve alan uzmanı kişilerle ortak laboratuar ortamında deneyler yapmaları gerektiğini açıkladı. Sancar, konuşmasının sonunda kendisinin Türk dünyasında örnek bilim insanı olarak takdir edilmesinden memnuniyet duyduğunu, bu durumun kendisinde bir kibre yol açmadığını, önemli olanın bilim insanı duruşu ile insanlığa ve insanlığın geleceğine katkı sunma başarısı olduğunu sözlerine ekledi. Konuşması ve sunumu öğrencilerin büyük ilgi çekmesi nedeni ile sık sık ayakta alkışlandı.
Program kapsamında Prof. Dr. Aziz SANCAR Kütüphanesi’nin açılışı ve hatıra fidanı dikimi de gerçekleştirildi.