Ali Şir Nevai, Türk Dünyası Mahallesi’nde Anıldı

Kültür-Sanat 0

İstanbul (Golden Bridge News) Türk dünyasının büyük şairi, düşünürü ve dilbilimcisi Ali Şir Nevai, İstanbul'da Topkapı’daki Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde anıldı.

“Âlem ehli bilngiz kim iş emes düşmanlık

Yâr olung birbiringizga ki erür yârlik iş”

[Dünya halkı! Biliniz ki, düşmanlık iş değil.

Birbirinize dost olun. Zira asıl iş dostlukta.]

— Ali Şir Nevai (1441–1501)

Özbekistan İstanbul Başkonsolosluğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ve Türkistanlılar Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin ortaklığıyla Türk Dünyası Kültür Mahallesi Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Doğumunun 577. Yılında Bilgin ve Devlet Adamı Ali Şir Nevai Anma Programı”, Topkapı’daki Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde başladı.

9 Şubat 1441 Türk dünyasının büyük şairi, düşünürü ve dilbilimcisi Ali Şir Nevai’nin doğum günü olarak kabul edildiği için özellikle Özbekistan’da her yıl 9 Şubat günü bir bayram havasında kutlanıyor. Sevgi, vefa, hoşgörü, dürüstlük, cömertlik, adalet, güzel ahlak ile tanınan Ali Şir Nevai, Doğu Türkçesi olarak da bilinen Çağatay edebiyatının, aynı zamanda Türk dilinin en büyük şair ve yazarlarından biri olarak kabul ediliyor.

“Doğumunun 577. Yılında Bilgin ve Devlet Adamı Ali Şir Nevai Anma Programı” çerçevesinde “Medeniyetin Beşiği Özbekistan” adlı bir de sergi açıldı. Programda ayrıca Ali Şir Nevai’den gazeller seslendirildi.

Ali Şir Nevai Kimdir?

1441 yılında Herat’ta doğan Ali Şir Nevai, 1501 yılında doğduğu şehir olan Herat’ta vefat etti. Anne tarafından Timur Oğulları ailesindendi. Babası Kiçkine Bahadır, Timurlulardan Ebu’l-Kasım Babür’ün hizmetinde bulunan zengin ve soylu bir kişiydi. Gençlik yıllarını ülkesinden uzakta Irak’ta geçiren Ali Şir Nevai, babasının ölümünden sonra ülkesine dönerek Meşhed ve Semerkand gibi önemli bilim merkezlerinde iyi bir eğitim alma fırsatı buldu.

Ali Şir Nevai, Horasan sultanı Hüseyin Baykara’nın mühürdarı oldu ve ona vezirlik yaptı. O sadece bir edebi şahsiyet değil, devletin her kademesinde hizmet eden bir devlet adamıydı. Onun zamanında Herat bir ilim ve medeniyet merkezi oldu. Şair tezkirelerinde ve tabakat kitaplarında onun hakkında, dürüst, ahlaklı, samimi bir insan, heybetli bir devlet adamı, olgun bir politikacı, samimi bir dindar, asla mutaassıp ve dar görüşlü olmayan gerçek bir aydın, ömrünü hep önemli işler için harcamış büyük bir insan diye bahsedilir.

Çok zengin bir hayal dünyası, güçlü bir hafızası, derin bir zekası ve duygulu bir ruhu bulunan Nevai hayatı boyunca hiç evlenmedi, ama yaşadığı platonik aşkın anlatımı olan “Gül ile Ali Şir” hikayesi bugün bile Türkistan ve Özbekistan’da anlatılır. Ali Şir Nevai, Çağatay Türkçesine Arapça ve Farsça kelimeler katıp bunları son derece doğal ve Türkçe söyleyişin bütün esaslarına ve inceliklerine sadık kalarak zengin bir şiir dili oluşturdu. Şairler Çağatay Türkçesinin en güzel örneği olan ve “Nevai dili” de denilen bu Türkçe ile şiir yazmaya başladılar.

Ali Şir Nevai, Muhâkemetü’l-Lügateyn isimli eserinde Türkçe ile anadili kadar iyi bildiği Farsça arasında mukayese yaparak Türkçenin üstünlüğünü savundu. Kaşgarlı Mahmud’dan sonra Türk diline en büyük hizmeti eden şahsiyetti. Ali Şir Nevai’nin dördü Türkçe, biri de Farsça olmak üzere beş ayrı divanı vardır. Ayrıca 18 ayrı kitabının yanında Hamse isimli eseri “Ferhad ü Şirin”, “Leyli vü Mecnun”u da ihtiva eder. Nevai, Anadolu’ya hiç gelmemesine rağmen, eserleriyle bugüne kadar Anadolu Türklerinin hanelerine misafir oldu, bütün Türk yurtlarının ortak atası, Türk kültür ve edebiyatının yıldızı oldu.