Eskişehir (Golden Bridge News – Höküme Halilova, Ramiz Meşedihesenli) İstanbul’da bulunan Yusufiyye Kültür Vakfı, Kardeşlik Kültür ve Dayanışma Yörük Türkmen Derneği Başkanı Yusuf Ezel’in desteği ile Bişkek ve Almatı Merkezli TÜRKEL Yayın Grubu olarak gerçekleştirdiğimiz Bölge ziyaretlerimiz sırasında Eskişehir’e geldik.
İki yıl önce de ziyaretimiz sırasında ALTIN KÖPRÜ Dergimizin özel bir sayısını Eskişehir’e hasretmiştik.
Şimdi burada Kurşunlu Camii karşısında bulunan, üç katlıtarihi Odunpazarı Evleri bölgesindeki Beylerbeyi Konağı'nda her katı müzeseye dönüştüren iş adamı, Osmangazi Federasyonu Genel Başkanı Niyazi Çapa’nın misafiri olduk.
Önce bizlere KEYFİYE ve kalpak geydirerek bilgi aktardı.
Niyazi Çapa, ‘Atalarımız, türlü nedenlerden Orta Asya’dan Anadolu’ya göçü başlattıklarında; yolda önceden gidenlerin sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin, önceden gidenleri tanıyabilmeleri için bir im (işaret) olması gerektiğini düşünür.
Aksakallılar birbirlerini yanına yaklaşmadan tanıyabilmek için bir yaz günü obalarında oturup bu konuyu görüşürken yavaştan yaz yağmuru yağmaya başlar ve kısa bir süre sonra diner. Yaz yağmuru dindikten az sonra gökkuşağı oluşur. Aksakallılarımızdan birisi bunun ayrımına varır. “İşte gizsözümüz (parolamız) bu boyaklardan (renklerden) oluşsun” der.
Obada bulunan ulu aksakallılar bu öneriyi onaylar. Gökkuşağında bulunan boyaklardan (renklerden) dokumalar yaparak her boyağın (rengin) anlamını ve içeriğini birlikte açıklarlar:
“Beyaz boyak: Duruluğu ve temizliği anlatsın.
Yeşil boyak: İnancımızı, amacımızı göstersin.
Mor boyak: Hoşgörüyü, bağışlayıcılığı ve sevgiyi taşısın.
Al boyak: Bayrağımızın boyağını anlatsın.
Sarı boyak: İşi, bolluğu, ongunluğu (bereketi), buğday başağını göstersin.”
300 yıl süren göç süresince yolda birbirlerini bu boyaklardan yapılan örtülerden tanıyan kardeşler; karşılama ve buluşmada duydukları sevinç ve esenliği anlatmak için, birbirlerini tanımaya yarayan, bu uygun ve işe yarar olan gizsöze (parolaya) "KEYFİYE" derler" açıklamasını belirtti.
Sonra Konuğ’un üst katlarını ziyaret ettik ve geniş bilgi aldık. Niyazi Çapa dönemin kiyafetlerini bizlere de geydirerek, bolbol hatıra resimleri çekti...
Çapa aynı zamanda asırlık ilaçları konağındaki müzede sergiliyor. Bu konu ile ilgili sonra konuşuruz.