Şevket Mirziyayev yönetiminde Özbekistan'ın iç ve dış politikaları

Orta Asya 0

Kerimov döneminden sonra yeni göreve gelen Mirziyayev'in Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye gelmesi öncesinde kendisiyle Dünya Bülteni olarak bir röportaj gerçekleştirdik.

Özbekistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev 25 Ekim'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davei üzerine ilk defa Türkiye’yi ziyaret edecek. Ankara’daki resmi görüşmelerin yanında Özbek liderin İstanbul’daki Türk-Özbek iş Forumuna katılması da öngörülüyor…

Yeni Özbek lider Şevket Mirziyayev kimdir? O devletin başına geçtikten sonra Özbekistan ve Orta Asya’da neler değişti? Konuyu Özbek muhaliflerinin önemli isimlerinden Dr. Namoz Normümin Mohammad ile görüştük.

DB: Önce bir politikacı olarak Şevket Mirziyayev kimdir?

Şevket Mirziyayev 1981 senesinde Taşkent Sulama ve Islah Enstitüsü'nden mezun olduktan sonra bir süre aynı Enstitüde ilmi araştırmalarda bulundu ve yüksek lisansını tamamladı. Daha sonra organizasyon ve yönetim işlerinde kendini göstermeye başladı ve Enstitüde Rektör yardımcılığına atandı. Ülkenin bağımsızlığını ilanından sonra o dönemin devlet başkanı İslam Kerimov tarafından yetenekli bulunarak Taşkent şehrinin Uluğ Bey ilçe belediye başkanı olarak atandı. 1996 ve 2001 yılları arasında Cizzak ili ve 2001- 2003 yılları arasında da Semerkant ili valiliğini üstlendi.

12 Aralık 2003 tarihinde İslam Kerimov tarafından Başbakan olarak atandı ve 2016 yılından Kerimov’un vefatına kadar 13 yıl boyunca koltuğunda kalmayı başardı. Kerimov’un ani ölümünden sonra 2016 yılının Eylül ayının sonunda önce geçici, Aralık ayında yapılan seçimlerden sonra Özbekistan’ın yeni devlet Başkanı oldu.

DB: Bireysel olarak Şevket Mirziyayev’i İslam Kerimov’dan ayıran özellikler nelerdir?

Şevket Mirziyayev’in daha milli kimliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Kerimov’dan farklı olarak Şevket Mirziyayev kemiklerine kadar işlemiş Sovyet Komünist Parti tipi yönetici değildir. Kendisi ve ailesi düzgün Özbekçe konuşmaktadır. Kerimov ve ailesi ise Özbeklerin dili ve kültürüne yabancı idiler.

DB: Şevket Mirziyayev Devlet Başkanı olduktan sonra nasıl bir politika izlemeye başladı?

Mirziyayev Devlet yönetimini ele geçirdikten sonra önceki Devlet Başkanı İslam Kerimov’un politikalarını sert şekilde eleştirmeye başladı. Devletin genel olarak çalışmadığını, güvenlik kadrolarının, Baş Savcılık ve mahkeme yargıçlarının tümünün yolsuzluk ve rüşvete karıştığını belirtti.

Mirziyayev Devlet Başkanı seçildikten sonra İslam Kerimov’un büyük kızı Gülnara Kerimov’un yurt içi ve dışında 1,5 milyar dolar yolsuzluk yaptığı resmen açıklandı ve Gülnara Kerimov hapse atıldı. Bunun yanında Kerimov’a yakınlığı ile bilinen Özbekistan gizli güvenlik servisi MHH eski başkan yardımcısı General Şühret Gulamov da 1,5 milyar dolar yolsuzluk yapmakla suçlanarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Mirziyayev bununla beraber İslam Kerimov’un bağımsız Özbekistan devletin kurucusu olduğunu belirterek, Semerkant’ta Kerimov’a anır mezar inşa edilmesi, Taşkent havaalanına onun ismini verilmesi ve birkaç şehirde Kerimov’un heykelinin konulmasına öncülük etti.

DB: Size göre, geçen bir senede yeni Özbek liderin en önemli icraatları nelerdir?

Şevket Mirziyayev icraatlarına yeni girişimcilere ve iş adamlarına daha fazla özgürlükler tanınması (pratikte zayıf uygulanmaktadır) politikaları ile başladı. Yönetim kadrosunda önemli değişiklikler yaptı. Toplumda ve devlet hayatında reformlara ihtiyaç olduğunu belirterek, 2017 yılını 'halk ile diyalog yıl'ı ilan etti. Kendi idaresinde online şikayet merkezi açtı ve bugüne kadar bu merkeze 1 milyondan fazla başvuru yapıldı. Bunlardan yüzde 80'ine olumlu geri dönüşer yapıldı. Aynı diyalog merkezleri tüm il merkezlerinde de faaliyete başladı. Bunun yanında medya özgürlüğü konusunda bazı adımlar atıldı. Kısacası; Mirziyayev devlet başkanı olduktan sonra Özbek toplumunda yeniden son Sovyet lider Mikhail Gorbaçev’ın ünlü politikaları “perestroyka (yeniden yapılandırma) ve glastnost (açıklık)” rüzgârı estirmeyi denedi.

Ancak Kerimov döneminin bazı yöneticilerinin -özellikle güvenlik birimlerinin başındakiler- bu reformlara direndikleri bilinmektedir. Örneğin, devlet televizyon şirketi yöneticileri önce tamamen değiştirildi ve bunun sonucu olarak ülkede fikir ve basın özgürlükleri farkedilir derecede hissedilmeye başladı. Ancak bunun, eski rejimin ifşası anlamına geldiğini anlayan istihbarat ve güvenlik birimleri Şevket Mirziyayev’e baskı yaptılar ve devlet televizyon şirketinin eski yöneticileri yeniden iş başına geldiler.

DB: Yeni Özbek liderin başka icraatları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Anladığım kadarıyla Şevket Mirziyayev, Kerimov rejiminin bel kemiğini oluşturan Milli İstihbarat Servisinin (MHH) çizgisinden uzaklaşamamaktadır. Bunun neticesinde Özbekistan’da tüm siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanı devlet kontrollünde kalmaktadır. Bu ise özellikle ekonomide özel teşebbüsü baltalamakta ve tüm alanlarda girişimleri engellemektedir.

Örneğin, devlet başkanı Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında Özbekistan’da insanların, kamu görevlilerinin ve çocukların pamuk tarlalarında zorla çalışmasının yasaklandığını kesin bir dille ilan etti. Ancak pratikte bu başarılamadı ve bu sene de daha önceki senelerde olduğu gibi halk yine zorla pamuk tarlalarında çalıştırıldı.

Hükümet döviz piyasasını özgürleştirme kararı aldı, ancak ekonomide özgürleşme tam sağlanamadığı için bu girişim de şimdilik istenen neticeleri vermedi…

DB: İslam Kerimov döneminde Müslümanlara ağır baskılar ve zulümler yapıldığı biliniyordu. Yeni yönetimin bu konuda politikaları değişti mi?

Evet, az olsa da İslami açıdan olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Kerimov döneminde sadece dinini yaşamaya çalışan, namaz kıldığı, başörtülü olduğu ya da herhangi bir dini gruba üye olduğu için kara listeye alınan 17 bin kişiden 16 bini bu listelerden çıkarıldı ve şimdi bu insanlar normal hayata dönmeye çalışıyorlar.

Bununla beraber Özbekistan hapishanelerinde halen binlerce Müslümanlar tutuklu bulunuyor. Nitekim bu günlerde Özbekistan’ı ziyaret eden BM'nin “Din ve inanç özgürlüğü sorunu” konusundaki Özel temsilcisi Ahmad Şahid ülkede halen “inanç özgürlüğünün aşırı derece kısıtlı” olduğunu söyledi.

DB: Şevket Mirziyayev Orta Asya politikaları hakkında ne söylersiniz?

Genel olarak Orta Asya devletleri ve halkları arasında ilişkileri iyileştirme çabaları. Örneğin Kırgızistan ile Özbekistan arasında mevcut sınır kapılarında daha özgür geçişinin sağlanması. Özbekistan ve Tacikistan arasında da ilişkiler müspet yönde ilerlemektedir. İki ülke arasında sivil uçuşlar yeniden başlatıldı. Kazakistan ve Kırgızistan ile Özbek tarafı askeri anlaşmalar imzaladı.

Kısacası, Şevket Mirziyayev Orta Asya’da yeni bir hava estirdi ve yeni bir birlik ve beraberlik dönemini başlattı. Bu onun politikalarının en başarılı yönlerinden biridir diyebiliriz.

DB: Özbek liderin Türkiye ziyaretinden neler beklemeliyiz?

Şu bir gerçek ki Türkiye ve Özbekistan Müslüman Türk dünyasının iki en önemli devletidir. Bir yandan bu iki devletimiz birbirleri ile tüm alanlarda iyi ilişkilere ihtiyaç duyduğu kadar, bu tür müspet ilişkiler tüm Orta Asya ve İslam dünyasını olumlu yönden etkileyecektir.

Özbekistan Türkiye’nin sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki toplumu değiştirmeye yönelik siyasi, ekonomik ve sosyal alandaki tecrübelerinden yararlanmalıdır. Türkiye ekonomik yönden Özbekistan ile işbirliğini artırdığı kadar ülkemize milli kadrolar yetiştirmesinde de yardım edebilir.

DB: Özbek muhaliflerin yeni yönetimden beklentileri nelerdir?

İslam Kerimov 27 yılı devletimizi dikta rejimi ile yönetti. Şu anda yapılması gereken öncelikli iş, toplumsal hayatın hızla sivilleştirilmesidir. İfade ve basın özgülüğü alanında cesur adımlar atılmalıdır. Bu olmadan halkın kendi kimliğine kavuşması söz konusu olamaz. Bununla beraber ekonomi alanında özgürleşmeye ihtiyaç var.

Şevket Mirziyayev tarafından girişimcilere ve iş adamlarına daha fazla özgürlükler tanınması politikaları yeniden canlandırılmalı ve tam olarak uygulanmalıdır. Özbekistan gibi doğal zenginlikler ve genç iş gücüne sahip bir ülkenin milli gelirinin kişi başına 2 bin dolar olması rezaletten başka şey değildir.

Bunun yanında Kerimov döneminde yok edilmeye çalışılan muhaliflerle masaya oturulmalı ve bizim ülkemize dönmemiz sağlanarak, bu tekliflerimiz pratik politikada uygulanmalıdır. Bu nedenden “Türkistanlılar Cemiyeti” (“Türkistan-Der”) olarak sayın Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev ile Türkiye ziyareti sırasında görüşme talebinde bulunduk…

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi