İstanbul (Golden Bridge News) Turk Dünyası ve Yesevi Dostlarını bekliyoruz Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, 27 Ocak 2018'de Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde “Yesevi Yolunda” başlıklı bir konuşma yapacak.
İBB Kültür A.Ş. ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi işbirliği ile gerçekleşen etkinlikte Mekke’den yayılan İslam ışığına bir ayna tutan ve Anadolu’ya yansıtan Hoca Ahmet Yesevi’nin yolundan giden isimler de anılacak.
Hoca Ahmet Yesevi’nin ailesine, ilim ve ibadet hayatına da değinecek olan Prof. Yıldız her fırsatta dile getirdiği “Bugün Anadolu’da Balkanlarda Türklük varsa bu Hoca Ahmet Yesevi sayesindedir” cümlesini, Yesevi’nin ışığının günümüze yansımalarını dinleyicilerle paylaşacak.
Katılımcılar, Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde yer alan Hoca Ahmet Yesevi Türbe maketi ve Hoca Ahmet Yesevi Otağı’nı da görme imkânı elde edecekler.
Hoca Ahmet Yesevi Kimdir?
Ahmed Yesevî Kazakistan'ın Çimkent şehri yakınlarında yer alan Sayram kasabasında dünyaya gelmiş, dinî tasavvufî eğitimini tamamladıktan sonra yine o bölgedeki Yesi (bugünkü adıyla Türkistan) şehrine yerleşmiş, uzun yıllar halkı maneviyat yolunda irşad ettikten sonra burada vefat etmiş bir mutasavvıftır. Babası İbrahim Şeyh, Sayram ve civarında müridleri olan tanınmış bir sûfî idi. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden Ahmed Yesevî, bir süre Otrar'daki Arslan Bab isimli şeyhin yanında dinî-tasavvufî eğitim gördü.
Eğitiminin ilk aşamasını tamamladıktan Buhara'ya giden Yesevi, burada dönemin önde gelen din bilginlerinden olan Şeyh Yusuf Hemedani'ye bağlanmış, daha sonra şeyhinin yerine geçmiştir.
Yesevi, öğretisini hocası Arslan Baba'dan aldığı "Ehl-i Beyt" sevgisi ve bu doğrultudaki tasavvuf anlayışı üzerine kurmuştur. Bir Türk sufi tarafından kurulan bu ilk büyük "Türk tarikatı", önce Maveraünnehir, Taşkent ve çevresi ile batı Türkistan'da etkili olmuştur. Daha sonra Horasan, İran ve Azerbeycan'da yaşayan Türkler arasında yayılan Yesevi tarikatı, 13 yüzyıldan başlayarak göçlerle Anadolu'ya, oradan da Balkanlara ulaşmıştır.
Yesevi öğretisinin bu denli etkili olmasının temel nedenlerinden biri; Ahmet Yesevi'nin düşüncelerini anlatmak için, o dönemde gelenek olduğu üzere Arapça veya Farsça'yı değil, Türkçe'yi seçmesidir. Yesevi'nin "Hikmet" olarak adlandırılan ve yüzyıllarca sözlü olarak yaşatılan şiirleri, 15. yüzyılda yazıya geçirilerek "Divan-ı Hikmet" adı altında toplanmış ve kutsal bir kitap olarak elden ele dolaşmıştır.
Vefat tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Hoca Ahmet Yesevi’nin Türbesi, Kazakistan'ın güneyindeki Türkistan kentinde 1389 ile 1405 yılları arasında Timurlenk tarafından yapıldı. 2002 yılında UNESCO tarafından dünya tarih eseri olarak kabul gören türbe Türkiye Cumhuriyeti tarafından TİKA marifetiyle yeniden tamir edildi.