BİŞKEK, 10 Eylül 2018 /Kabar/. Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan 1982'de Van'ın Erciş ilçesine göç eden Kırgızlar, evlerinin bir bölümünde oluşturdukları atölyede ürettikleri geleneksel kıyafetleri satarak hem geçimlerini sağlıyor hem de kültürlerini yaşatıyor.
Van'ın Erciş ilçesinde yaşayan Kırgızlar, evlerinde oluşturdukları atölyede ürettikleri geleneksel kıyafetleri satarak hem geçimlerini sağlıyor hem de kültürlerini yaşatıyor.
Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan 36 yıl önce göç ederek Erciş ilçesindeki Ulupamir Mahallesi'ne yerleşen Kırgız Türkleri, bulundukları bölgede, yaşam tarzları, gelenekleri ve binicilikteki ustalıklarıyla dikkati çekiyor.
Mahallede "han otağı" kuran Kenan ve Ahmet Aytaç kardeşler, burada ağırladıkları ziyaretçilerine kültürlerini tanıtıyor, geleneksel kıyafetler giyerek fotoğraf çekme imkanı sunuyor ve yöresel yemek ikramında bulunuyor.
Aytaç kardeşler, mahalledeki evlerinin bir bölümünü de atölyeye çevirerek burada ürettikleri geleneksel kıyafetleri, dizi ve film yapımcılarının yanı sıra yurt dışına satıyor.
"Kültürümüz bize iş kapısı oldu"
Ahmet Aytaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 yıl önce bir dikiş makinesi alıp evlerinin bir odasını atölyeye dönüştürerek üretime başladıklarını söyledi.
Geleneksel kıyafetlere ilginin artmasıyla 5 kişiyi daha istihdam ederek işlerini büyüttüğünü anlatan Aytaç, "Özellikle son dönemde yayımlanan tarihi dizi ve filmler işlerimizi büyütmemize katkı sağladı. Şu an 100 metrekarelik alanda üretim yapıyoruz. Yoğun talebi karşılamaya çalışıyoruz." dedi.
Aytaç, geleneksel kıyafetlerin büyük bölümünde deri kullanıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Eskiden ürettiğimiz ürünler sadece süs ve aksesuar olarak kullanılırken şimdi insanlar bunu günlük yaşamında giyer hale geldi. Daha önce börk, Kırgızistan veya Kazakistan'dan temin ediliyordu. Şimdi tam tersi oldu. Biz ürettiğimiz börkleri Kırgızistan ve Kazakistan'a gönderiyoruz. Ürünlerimizi, en çok bu ülkeler ile Rusya ve Avrupa ülkelerine satıyoruz, Türkiye ve yurt dışında çekilen birçok dizi ve film setine gönderiyoruz. Gelenek ve göreneklerimiz bizlere atalarımızdan miras. Yaptığımız iş sayesinde hem kültürümüzü yaşıyoruz hem de kendimize bir iş kapısı oluşturduk."
Kültürlerini tanımak için mahalleye gelenleri ata bindirdiklerini ve ok attırdıklarını belirten Aytaç, herkesin gönül rahatlığıyla kendilerini ziyaret edebileceğini dile getirdi.
Atölyede çalışan Aytaç kardeşlerin teyzesi Aytolun Usta ise 1982 yılında geldikleri Ulupamir'de atalarından öğrendikleri gelenekleri gelecek kuşaklara aktararak kültürlerini yaşatmaya çalıştıklarını ifade etti.
Mahalledeki kadınlarla kendi geleneklerine ait tüm ürünleri yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Usta, "Kendi geleneksel giysilerimizle hayatımızı devam ettirmek çok güzel. Çocuklarımızın da kültürümüzü bu şekilde devam ettirmesini arzuluyoruz." dedi.
Kenan Aytaç'ın eşi Aysel Aytaç da kültürlerini yaşatmalarının yanı sıra mahalledeki kadınlara iş vererek ekmek kapısı açtıklarını söyledi.
İnternetten görüp Ulupamir'e geldiler
Mahalleyi ziyaret edenlerden Buket Şengör de Erciş'te yaşayan Kırgızların ilgi çekici yaşamını internetten takip ettiğini ve merak ettiği için kuzeni ile Ulupamir Mahallesi'ne geldiğini söyledi.
Mahallede çok güzel vakit geçirdiğini ve hediyelik eşya satın aldığını anlatan Şengör, şöyle konuştu:
"Kırgızların gelenek ve göreneklerini yaşatma çabası takdire şayan. Kırgız kültürü adına aradığınız her şeyi bu mahallede bulabiliyorsunuz. Son dönemde yapılan ve Kırgızların hayatı ile uyuşan diziler ve filmler, özellikle onların yaşam tarzları ile kıyafetlerine ilgiyi arttırdı. Biz de zaten bu ortamı yerinde görmek için geldik ve geldiğimize de değdi. Erciş'teki Kırgızların kentin tanıtımına da önemli katkı sunduğunu düşünüyorum."