• 86.5
  • 91.38
  • 0.86

Kırgızistan’ın doğusunda gizemli kervansaray: Taş Rabat

Turizm 0

Orta Asya’nın en eski tarihi-mimari eserlerinden biri olan Taş Rabat kervansarayı, sağlamlığı ve gizemli tarihiyle ilgi çekiyor.

Taş Rabat, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’ten 520 kilometre uzaklıktaki Narın Bölgesi’ne bağlı At-Başı ilçesi sınırları içinde ve komşu Çin sınırına 80 kilometre mesafede bulunuyor.

Tanrı Dağı’nda “göğe uzanan” sivri taş kayaların hakim olduğu Kara Koyun Vadisi’nin derinliklerinde ve deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yükseklikte yer alan Taş Rabat, günümüzde eşsiz mimarisiyle hala ihtişamını koruyor.

Kırgızistan’da tek kapalı kervansarayı unvanına sahip Taş Rabat, tarihi İpek Yolu’nun Orta Asya’dan çıkış güzergahında bulunuyor. Eserin kimler tarafından ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor.

Yerel kaynaklarda, budist tapınağı, Hristiyanlara ait bir manastır ve Karahanlılar dönemine ait kervansaray olarak kullanıldığı ifade ediliyor.

Bölgedeki konargöçer halklar tarafından “mucize” ve “doğaüstü” bir yapı olarak görülen Taş Rabat’ın, Çin ile ticaret yapan kervanlar tarafından kullanıldığı sanılıyor.

Kervansarayın, aynı zamanda, kar ve fırtına gibi çetin hava koşullarında sığınak olarak hizmet verdiği düşünülüyor.

Kervansaray müze olarak kullanılıyor
Taş Rabat Kervansarayı, günümüzde müze olarak hizmet veriyor.

Dörtgen yapıya sahip kervansaray, sağ ve solunda iki kule, bir kubbesi, bir ana giriş kapısı, çatısındaki ana kubbe etrafında dar havalandırma pencereleri, içinde uzun koridoru, merkezi salonu ve 31 adet farklı büyüklükte penceresiz odaları bulunuyor.

Arka bölümü dağ içine inşa edilen kervansarayın güneşten tam olarak faydalanması için de giriş kapısı güneşin doğduğu doğu yönüne bakıyor.

Kervansarayın iç ve dış mimarisi, Orta Asya’da 740-1212 tarihlerinde hakimiyet kuran ve 932 yılında İslam dinini kabul eden ilk Türk devleti olan Karahanlılar dönemine işaret ediyor. “Kervansaray keşfedilmeyi bekliyor”

Müze görevlisi Tursun Çıdabayeva, yaptığı açıklamada, tarihi-mimari yapının kimin tarafından ve ne zaman yapıldığının bilinmediğini belirterek, “Kervansaray keşfedilmeyi bekliyor.” dedi.

Kervansaray hakkında kesin bilgilere sahip olmadıklarını dile getiren Çıdabayeva, “Taş Rabat 1984 yılında restore edilirken madeni para bulunmuş. Bu madeni paraların 9-10 yüzyılda kullanıldığı düşünülmüş. Biz de, Taş Rabat’ın söz konusu yüzyılda inşa edildiğini ziyaretçilere anlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çıdabayeva, son yıllarda mimarisiyle dikkat çeken Kervansaray’ı görmek için Türkiye, Güney Kore ve Batı ülkelerinden çok sayıda ziyaretçi geldiğini ifade etti.

Yapının önünde müstakil evinde yaşayan Çıdabayeva, hem müzeye bakıyor hem de bölgeye gelen ziyaretçilere, at safari, çadır ve yemek hizmeti veriyor.

Kaynak: Golden Bridge News