BİŞKEK, 15 Kasım 2018 /Kabar/. Milli Kırgız Film Kurumu'nun çatısı altında çekilen ve Nazira Mambetova, Aziz Muradilov, Elina Abaykızı ve Mirlan Abdulayev'in başrollerini paylaştığı "Kurmancan Datka" adlı tarihi-drama türündeki filmi Kazakistan’da gösterilecek.
Kırgızistan’lı ünlü yönetmen Sadık Şer-Niyaz’ın yönettiği Kurmancan Datka filmi Kazakistan’ın eski başkenti Almatı’da yapılacak olan Uluslararası Film Festivali’nde seyirciye kavuşacak.
Uluslararası Film Festivali’nin 17-21 Kasım tarihleri arasında düzenleneceğini bildiren Aytış Kamu Vakfı basın sekreteri Çolpon İdrisova, etkinliğe dünyanın ünlü yönetmenleri katılacağını ve en iyi dünya ve Kazak filmleri gösterileceğini ifade etti.
İdrisova, etkinlikte Türk dili konuşan ülkelerin yönettiği filmlere özel önem verileceğini sözlerine ekledi.
Ayrıca, Kırgızistan’ın ünlü yönetmenlerinden biri Temir Birnazarov’un “Gece Kazası” adlı filmi festivalin ana ödülü için yarışacağı aktarıldı.
Kurmancan Datka filmi, Kırgız tarihindeki en önemli kadın şahsiyetlerinden biri, iyi bir eş, iyi bir anne ve iyi bir komutan olarak zihinlerde yer eden Kurmancan Datka hakkında çekilen Kırgızistan'ın ilk tarihi filmidir. Filmin dünya galası 2014 tarihinde Kanada'da Uluslararası Montreal Film Festivali'nde yapıldı. Film, “2014 En iyi yabancı filmi” kategorisinde Oscar'a aday gösterildi.
Bilginiz için: Kurmancan Datka, Kırgız Kadın Lideri, 1811 yılında Oş şehri yakınlarındaki Madı köyünde Bargı kabilesinden Mamıtbay’ın kızı olarak doğdu. 17 yaşındayken, Kul Seyit ile evlendi. Bir yıl sonra kocasını terk edip baba evine döndü.
Akıllı duruşuyla dikkat çekti. Düşünmeden konuşmadı ve değerlerinden asla taviz vermedi. Kurmancan, bu niteliklerine güzelliği de eklenince, Hokand Hanlığı'nın ünlü komutanı Alimbek Datka’nın gözünden kaçmadı.
O yıllarda, Altay Kırgızlarının lideri olan Alimbek Datka ile Kurmancan 1832 yılında evlendi.
Bu evlilikten 5 oğlu ve 2 kızı oldu. Kurmancan’ın tam kocasının istediği gibi bir kadın olduğu, ona hep destek verdiği ve aldığı politik kararlarda etkili oldu. Alimbek’in 1862 yılında bir suikaste kurban gitmesinin ardından, güneydeki Kırgızların başına geçti. En kritik dönemlerde bile dirayetli yönetim tarzıyla saygınlık kazandı.