Kazakistan’ın İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapıyev, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in 25 yıl içinde yürüttüğü dış politika inisiyatifleri, başka uluslararası örgütlerdeki faaliyetler ile uluslararası güvenliğin ve barışın sağlanmasına yaptıkları katkı dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildiklerini söyledi.
Avrasya Bir Vakfı tarafından, vakfın Küçükçekmece’deki genel merkezinde “Kazakistan’ın BM Güvenlik Konseyi Üyeliği ve Stratejik Önemi” konferansı düzenlendi.
Çanakkale Savaşları’nın 102. Yıl Dönümü dolayısıyla katılımcılara, Esat Kabaklı’nın “Çanakkale bugün toz ile duman” türküsünün yer aldığı video izlettirildi.
Şehitler için okunan Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından konuşan Kazakistan’ın İstanbul Başkonsolosu Sapıyev, Kazakistan'ın BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin 1 Ocak'ta başladığını ve bir yıl süreceğini söyledi.
Sapıyev, Türk Cumhuriyetlerden geçmiş yıllarda Türkiye ve Azerbaycan'ın BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyeliğine seçildiğini hatırlattı.
Kazakistan'ın, son 25 yıl içinde elde ettiği başarıların kardeş ülkeler, özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin desteği olmadan böyle olamayacağını anlatan Sapıyev, Kazakistan'ın BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğine seçilmesine ilişkin, şunları kaydetti:
"Sovyetler Birliği dağılmadan önce, 4 ülke nükleer silah sahibiydi. Kazakistan dördüncü sıradaydı. Kazakistan'ın doğusunda yer alan Nevada Semey dediğimiz nükleer test alanı 1989'da devlet başkanımız kararıyla kapatıldı. Nükleer silahsızlandırma hareketi, 20. yüzyılın sonunda başladı. Kazakistan git gide ekonomik, sosyal hem de kültürel anlamda geliştiği anda bu tecrübeyi de edinmiş olduk. Devlet başkanımızın 25 yıl içinde yürüttüğü dış politika inisiyatifleri, başka uluslararası örgütlerdeki faaliyetlerimiz, uluslararası güvenliğin ve barışın sağlanmasına yaptığımız katkı böyle bir sonucu ortaya çıkardı. Hemen elde edilen bir şey değildir. Kazakistan uzun yıllardır kendi emeğiyle, aktif dış politikası sonucunda hak etmiştir BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini."
- "Nükleer silahlardan vazgeçebilme iradesini ortaya koyabiliyor"
İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Dr. Serdar Yılmaz da konuşmasında, Kazakistan'ın 28 Haziran 2016 tarihinde BM Genel Kurul'nda 193 ülkenin 138'inin oyunu alarak 1 Ocak 2017'den 31 Aralık 2018'e kadar BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi seçildiğini söyledi.
Bunun birinci nedeninin, Kazakistan'ın bağımsızlık sonrasında özellikle Nursultan Nazarbayev'in nükleer silahların yok edilmesine yönelik ve 2009 yılından sonra Kazakistan'ın yine nükleer silahsızlanmaya yönelik attığı adımlar olduğunu anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kazakistan, bağımsızlık sonrasında dünyanın nükleer güç anlamında en güçlü dördüncü ülkesi oldu. Ancak buna rağmen nükleer gücün bir güvenlik avantajından ziyade büyük bir dezavantaj yaratacağına inanan bir cumhurbaşkanı vardı. Nitekim nükleer silahsızlanmanın olabileceği yönünde adımlar atmaya ivedilikle başladı. Öncelikle Semipalatinsk poligonunu kapattı. Bölgenin ıslahı ve nükleer atıklardan temizlenmesi, bölge halkına tıbbi açıdan yardım edilmesiyle, uluslararası camiaya entegrasyonunun ilk önemli adımını atmış oldu. Kazakistan bağımsızlıktan sonra üç tarafı nükleer silahlara sahip ülkelerle çevrili bir ülke konumundaydı. Böyle bir haritaya sahip bir ülkenin lideri, nükleer silahlardan vazgeçebilme iradesini ortaya koyabiliyor. O günlerden bugünlere olan yolculuğun meyvesi bu şekilde alınmış oluyor."
Yılmaz, 2009 yılı sonrasında Kazakistan'ın nükleer silahsızlanma yönünde attığı ciddi adımların olduğunu aktararak, "Nazarbayev, 2009 yılında BM'nin 64. genel kurulunda yaptığı konuşmada, 29 Ağustos'un 'Nükleer testlere karşı uluslararası gün' olarak ilan edilmesi fikrini ortaya atıyor. Nitekim bugün kutlanmaya başlıyor. Sovyetler Birliği, ilk atom bombası denemesini Kazakistan'da 29 Ağustos'ta yapıyor. Nazarbayev'in aklında hiç unutamadığı bir tarih olarak bugünü görüyoruz." dedi.
Nazarbayev'in, 2012 yılında BM'de yaptığı konuşmada içeriği "Testleri ortadan kaldırmak temel görevimizdir" olan "Atom" adlı projeyi tanıttığını belirten Yılmaz, bu projeyle birlikte nükleer silahlardan uzak bir dünya fikrini savunduğunu, toplantıya katılan ülkelerin büyük çoğunluğunun projeye destek verdiğini ifade etti.
Yılmaz, Kazakistan'ın, İran'ın nükleer programı konusunda iki uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptığını, nükleer silahsızlanma konusunda diğer ülkelere örnek teşkil ettiğinden 2013 yılında BM tarafından "Barış Koruyucusu" unvanını aldığını söyledi.
Kazakistan'ın, 2015 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile dünyada bir ilk olan düşük ölçekli zenginleştirilmiş uranyum bankasını kurarak, ülkelerin nükleer yakıta güvenli bir şekilde ulaşmasının yolunu açtığını aktaran Yılmaz, Nazarbayev'in, nükleer silah kullanımının 100. yılı olan 2045 yılında nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya projesi fikrini ortaya atarak, savaşsız bir dünya prensibinin de BM'ye bağlı ülkelerce kabul edilebileceğine inandığını belirttiğini kaydetti.
Nazarbayev'in aldığı bu inisiyatif sayesinde, BM'nin 2015 yılında kendisine bağlı tüm üye ülkelerin 'Nükleer Silahlardan Arındırılmış Dünyada Yaşama Evrensel Beyannamesi'ni kabul ettiğini aktaran Yılmaz, "Tüm bu projelerin altında, Kazakistan'ın planlı ve kararlı politikaları ile Nazarbayev'in imzasının olduğunu görüyoruz. Bir ülkenin dünya güvenliğine nasıl katkılar sağlayabileceğini, bu kronolojik sırayı takip ettiğimizde görebiliyoruz. Netice itibarıyla 2016 yılında BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olarak seçiliyor." diye konuştu.
Kazakistan'ın, BM Güvenlik Konseyi'ne geçici üye olarak seçilmesinin ikinci nedenine de değinen Yılmaz, "Bağımsızlıktan günümüze, Kazakistan'ın uluslararası ilişkilerin önemli, etkin ve sorumlu bir üyesi olması için göstermiş olduğu çabaların tümünü ele alabiliriz." dedi.