Bişkek, 10.06.22 /Kabar/. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Haziran olaylarının 12. yıldönümü münasebetiyle konuşma yaptı.
İşte devlet başkanının konuşma metni:
“Sevgili Kırgızistanlılar!
Sevgili yurttaşlar!
Anavatanımız ve çok uluslu Kırgızistan halkı, tarihte pek çok olayları yaşadı.
Halkımızın tarihte zor zamanlar geçirmiş ve bu mukadder günlerde her şeyden önce değerleri ve gelenekleri, birlik ve beraberliği sayesinde ayakta kalmıştır.
Ne yazık ki, 30 yıllık bağımsızlığımız boyunca zor sınavlardan geçmek zorunda kaldık. Bunlardan biri de Haziran 2010'daki trajik olaylardır.
Üç bin yıllık zengin bir tarihe sahip çok uluslu Oş şehrinde ve Celal-Abad şehrinde, dış yıkıcı güçler ve ayrılıkçılar halkımızın birliğini bölmeye çalıştılar. Bu güçler, barış içinde yaşayan iki halkı bölerek, birliklerini bozarak, yanlış bilgiler yayarak, toplumda etnik nefreti körükleyerek ve çıkarları uğruna devletimizin geleceğini yok etmeye çalışarak çatışma ateşini tutuşturdular.
Kan döküldü, anne babaların gözyaşları döküldü, çocuklar yetim kaldı, kadınlar dul kaldı. En tehlikeli şey, bu trajik olayların Anavatanımızın bütünlüğünü ve birliğini bölmeye çalışmasıdır.
Ancak, tarihte daha büyük olaylar yaşayan halkımız, hikmeti, cömertliği ve sabrı ile düşmanlık ateşini söndürdü, vatanın birlik ve bütünlüğünü korumuştur.
Böylece barışçıl yaşamı yeniden tesis etme ve kalkınma yoluna girme konusunda eşsiz bir örnek oluşturdu. Halkımızın bu asıl niteliğini takdir etmeliyiz!
Bu trajik olaylarda hayatını kaybedenlerin parlak hatırası sonsuza kadar kalbimizde kalacaktır.
Kırgız halkı, imtihan saatinde imdada yetişenleri asla unutmayacaktır. Bu zor günlerde destekleri için tüm taraflara ve uluslararası topluma teşekkür ederiz. Mağdurlara yapılan yardımlardan dolayı tüm ülke vatandaşlarına teşekkür ederiz.
Bu trajik olay, bir bölgede yaşayan tüm etnik grupların birliğinin çok önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır diye düşünüyorum.
Yaşanan trajedi, birçok şeye gözümüzü açtı ve devletin bütünlüğü adına hareketlerimizde dikkatli olmamız gerektiğini açıkça gösterdi. Bu olaylar her Kırgız vatandaşını ülkemizin kaderinden sorumlu hissettirdi.
Bu trajik Haziran olayları aynı zamanda dostane ilişkilerimizi daha da güçlendirme görevimizin bir hatırlatıcısıdır! Ve en önemlisi, gelecek nesiller için güçlü ve müreffeh Kırgızistan’ı inşa etmenin kutsal görev olduğunu hissettiriyorlar!
Etnik birlik ve uyumun korunması ülke liderliğinin her zaman ilgi odağında olmalı ve ülkemizde ulusal politikanın uygulanması konusuna dikkatle yaklaşılmalıdır.
Milletin ve diğer halkların kültürüne ve geleneklerine duyarlı olmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Bu tür trajik olayların yaşanmaması için etnik grupları birleştiren ve gençlere hoşgörü aşılamayı hedefleyen ortak bir ideolojiye ihtiyacımız var.
Birlikte ülkemizi ileriye taşımalıyız!
Kırgızistan topraklarında barışı ancak birlikte saklayabiliriz!
Her zaman barış ve uyum hüküm sürsün! Yüce Allah ülkemizi korusun!”