Bişkek (Golden Bridge News – Muhittin Gümüş) Çocukluk yıllarımda babam şehirden gazete alır veya aldırırdı. Köyümüzün öğretmenleri de babamın okuduğu gazeteyi isterlerdi. Amasyalı merhum Kemal Ilıcak'ın gazetesi olduğundan olsa gerek şehir içi belediye otobüslerinde reklam olarak "Amasya'nın bağrından doğan gazete Tercüman" yazardı. Öğretmenlerime ben götürürdüm. Gazete gelmediğinde ise (pazardan, dükkandan alınan ürünler gazeteden yapılmış kese kağıtlarına konurdu, kese kâğıtları da topluca fileye konurdu.) epeyce kese kâğıdı okumuşumdur. O kese kâğıtları ansiklopedi gibi gelirdi bana.
İlkokuldan sonra ortaokul yıllarımda şehre gidince her gün Tercüman okumaya, sonra abone olmuşçasına eksiksiz alıyorduk. Arada bir almadığımızda ise amcaoğlu Hüseyin Gümüş'ten alıp okurduk, onda da yoksa Turhal'da kantarcı namıyla bilinen (lakabı altıaylık olan) Ahmet Atak dayımızın evinde mutlaka okurduk o gazeteyi. Spor sayfalarıyla başlayan gazete okuma alışkanlığımız yavaş yavaş köşe yazarlarını da okumaya yöneltti bizi. İşte onlardan bazıları Ahmet Kabaklı, Rauf Tamer, Yavuz Donat, Ergun Göze, pehlivan tefrikalarıyla Murat Sertoğlu'nu, spor sayfasında İslam Çupi'yi, Necmi Tanyolaç'ı, Orhan Ayhan'ı hatırlıyorum. 41 yıl önceydi ve ben gazete okuma alışkanlığımı "Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır." sloganıyla halka ve olaylara Tercüman olarak bildiğimiz gazeteyle kazandım. Başka gazeteleri de okurduk tabii. Hergün gazetesi ve Çaylak dergisi ağabeylerimizin, Milli gazete ise dayılarımızdan bazılarının okudukları gazetelerdi. Ablalarımız ise Günaydın gazetesinden cemiyet haberlerini, Hürriyet'in Saklambaç ekinden artistlerin hayatını (magazin) vb. haberleri merak ederlerdi. Tabii ki "Tarkan" ve "Kara Murat" çizgi dergileri unutmamız mümkün değil.
Çocukluk yıllarımda okumaya alıştığım, kendine mahsus sade dili ve üslubuyla siyasetle ilgili köşe yazısı/ makale okuma alışkanlığını kazandıran yazardır Yavuz Donat.
07.12.2018'de TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım'ın heyetiyle gelenler arasında Yavuz Donat'ı görünce çok sevindim. Önce dijital çağın başlamasıyla epeydir hasret kaldığım gazete kokusu aklıma geldi. Sonra Yavuz Beyle birlikte daha nice yazarları ve yazıları hatırladım.
Gazeteci yazar Yavuz Donat'ın gazetecilik anlayışı, dil ve üslubu akademik incelemeye değer niteliktedir. "VİTRİN" adlı köşede derin bir siyasi tarihin güzel anıları var. İyi anlamak için geç kalmayalım.