Vazgeçemediğimiz tüketim şekerle başımız belada

Faydalı Bilgiler 0

Sağlıklı yaşamak, sağlıklı beslenmek dünyanın en büyük sorunu haline geldi. Küresel ekonomide sanayi 40 denilen robot teknolojisiyle üretime geçerken diyabetle başı belada.

Dünya genelinde 1980'de 108 milyon olan diyabet hastası sayısı bugün 420 milyona ulaştı.
Diyabete bağlı sağlık harcamaları da devlet bütçelerini sarsmaya başladı.
184 ülkede yapılan bir çalışmada, diyabete bağlı harcamaların yıllık 1,3 trilyon dolara ulaştığı ortaya çıktı.
Bu rakam tüm dünyanın gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 2'sine karşılık geliyor. Ülkemizde de Sosyal Güvenlik Kurumu harcamalarının yaklaşık olarak 4'te 1'i diyabet ve ilişkili durumlar için yapılıyor.

**

Şeker Hastalığı diğer adıyla DİYABET; sık görülen, ciddî sonuçlara yol açan ve pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanan bir rahatsızlık.
Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde diyabetin en hızlı artığı birinci ülke.
Avrupa ülkeleri içerisinde Rusya ve Almanya’dan sonra da diyabetin en fazla görüldüğü üçüncü ülkeyiz.
10 yıl önce nüfusa oranla diyabet hastası yüzde 7 oranındayken şimdilerde bu oran yüzde14’lerde.
Son 10 yılda diyabete yakalanan hasta sayısında ise yüzde 100 oranında bir artış var.
Avrupa ülkeleri içerisinde Rusya ve Almanya’dan sonra diyabetin en fazla görüldüğü üçüncü ülke Türkiye.

**

Türkiye’de ne yazık ki her 11 kişiden 1’i şeker hastası ve daha dramatik olan şeker hastası olarak gördüğümüz her iki kişiden biri hastalığının farkında değil.
Türkiye’de diyabetli hasta sayısındaki artışına dikkat çeken uzmanların verdiği bilgiye göre;
Oysa diyabet hafife alınmayacak, görmezden gelinmeyecek kadar ciddi bir hastalık.
Bilinmeyen bir şeyi tedavi etmeleri mümkün değil.
Tedavi için önce hastanın, hasta olduğunu bilmesi ve hastalığın ciddiyetinin farkında olması lazım.
O yüzden de şeker hastalığı çok hızlı yayılan, tüm vücut sistemini, damar yapılarını etkileyen önemli bir hastalık.

**

Dünya bazında bir değerlendirme yapılması halinde diyabetin en çok görüldüğü bölge Ortadoğu.
Bizim ülkemizde ise şekerin en çok görüldüğü bölge, nüfusa göre bakıldığında, Güneydoğu Anadolu bölgesi, Gaziantep ve çevresindeki iller.
Şeker hastalarının nüfusa göre dağılımına baktığımızda bu bölgeler ön plana çıkıyor.
Peki bunun nedeni nedir?
Nedenine baktığımız zaman karşımıza beslenme tablosu çıkıyor.
Hamur ve şekere dayalı beslenmenin yoğun olduğu ve yeterli sporun yapılmadığı yerler olmaları bunda belirleyici faktör.

**

Diyabet tüm vücudu etkileyen tehlikeli bir hastalık.
Hastaların çok bilinçli olması lazım.
O yüzden de doktorlar hastalığı tedavi edemiyor.
Diyabeti tedavi eden hastanın kendisidir.
Doktorun tedaviye katkısı yüzde 25’ler civarında.
Geriye kalan yüzde 75’lik tedavi kısmında etkili olan hastanın kendisi.
Bunun yolu da diyabet tedavisinde etkinliği olan şey doğru beslenmek ve spor yapmak.
İnsülin dahil diyabet tedavisinde kullanılan bütün tedaviler diyabet için yüzde25-30 civarında etkin.

**

Diyabet sağlık sektörüne göre gerçekten çok lanet bir hastalık.
Vücudumuzda etkilemediği bir hiçbir sistem hiçbir organ yok.
Damar sistemini etkilediği için (sonuçta kanı taşıyan damar sistemleri) dolayısıyla vücudun her yerine ulaşıyor.
Gözünüzden ayakucunuzdaki damara kadar, diyabet tüm vücudumuzu etkiliyor.
Çok lanet bir hastalık ama bir o kadar da tedavisi bilinen bir hastalık.

**

Daha çok 40-50 yaşların ardından görülen Tip II diyabet Tip I’e göre daha fazla artış gösteriyor.
Bunun ana nedeni beslenme bozuklukları, hareketsizlik, masa başı çalışmak, teknoloji bağımlılığı yüzünden hareket alan ve süresini kısıtlamak.
Şeker hastalığının genetik-ailesel geçişi biliniyor ama tüm hastaların aileden alacağı anlamına gelmez bu.
Spor ve egzersiz çok önemli.
Fastfood gıdalardan uzak durmak lazım.
Hazır yiyecek ve içeceklerden, içerisinde katkı maddesi bulunan bütün gıdalar ve içecekler özellikle pankreas bezindeki insülin üretimi ile ilgili gücü tüketmekte o yüzden de dengeli beslenmek ve ölçülere dikkat etmek gerekir.

**

Bu hastalığa nasıl yakalanıyoruz?
Dengesiz ve kötü beslenme diyabete davetiye çıkarıyor.
Vücudumuzda üretilen insülinin bir kullanım şekli var.
Beslenme bozukluğu nedeniyle vücudumuzda biriken yağ dokusu, vücudun ürettiği insülin hormonunun iyi çalışmamasına ve etkinliğinin azalmasına neden oluyor.
Etkinliği azalmış olan insülin, kanda yükselen şekeri hücrelere taşıyamadığı için mecburen bunu da yağ olarak depoluyor.
Yani bu bir kısır döngü.
İnsülin iyi çalışmadıkça yağ dokumuz artıyor, yağ dokumuz arttıkça insülin daha kötü çalışmaya başlıyor.
Bu nedenle düzgün çalışmak ve hayata egzersiz eklemek şart.

**

İsveç ve Finlandiya’da uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada diyabetin 5 farklı türü olduğu tespit edilmiş.
Tıbbın temel görüşlerinden biri “hastalık yok hasta var” olduğuna göre bütün iş potansiyel hastalara düşüyor.

Kaynak: Dünya Bülteni